Ceza Davasında Kaçma Şüphesi
Ceza davasında kaçma şüphesi hakkında, sizler için hazırlanan bu makalede bilgilendirme yapacağız. Kaçma şüphesi, şüpheli veya sanığın yurt içinde bir yerde saklanması, bulunamayacağı bir yere gitmesi ya da yurt dışına kaçması şüphesini ifade etmektedir. Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini belirten somut olguların bulunması bir tutuklama sebebidir.
Kaçma şüphesinin varlığından söz edebilmek için yalın bir şüphe yeterli olmayıp, bunun somut birtakım olgulara da dayanması gerekir. Kaçma şüphesi değerlendirilirken, somut olayın bütün özellikleri değerlendirilmelidir.
Ceza davasında kaçma şüphesi bir tutuklama sebebi olduğu gibi, bu durumun bir diğer etkeni de delilleri karatma şüphesi olmaktadır. Kaçma eylemi ile delil karartma eylemi birbiri ile oldukça bağlantılı durumlar halinde değerlendirilmektedir.
Tutuklama için gerekli olan unsurlar, Ceza Kanunu madde 100 içerisinde belirtilmiştir. Burada belirtilen durumlar hali hazırda yaşanmamış ise ve yaşanması yönünde yeterli olgu olmamış ise tutukluluğa itiraz edilebilir.
Ceza davasında kaçma başlıklı makalemize, konu ile bağlantılı olarak ilerleyen bir diğer başlık ile devam edeceğiz.
Delilleri Karartma Şüphesi
Delilleri karartma şüphesi bir tutuklama nedeni oluşturmaktadır. Hangi davranışların delilleri karartma şüphesine yol açacağı Kanunda belirtilmiştir. Buna göre, şüpheli veya sanığın davranışları;
- Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılma girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir.
Ceza davasında kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi, sanık veya şüphelinin tutuklanması için en önemli olgulardır. Fakat bu olgular, gerçeğe dayalı kurallar üzerinden ilerlenerek uygulanabilir.
Bu hususlardan birinin varlığı delilleri karartma şüphesinin varlığı için yeterli olmaktadır. Şüpheli veya sanığın bazı davranışlar içine girmesi ve bu davranışların delilleri karartma hususunda kuvvetli bir şüphe oluşturması gerekir. Her davranış delilleri karartma hususunda kuvvetli şüphe oluşturmaz. Örneğin; soruşturmanın henüz tamamlanmamış olması, suç ortaklarının kaçak olması, önemli tanıkların henüz dinlenmemiş olması, suç mağdurunun henüz bulunamamış olması gibi hususlar tek başına tutuklamayı haklı duruma getirmez. Ayrıca bu durumlar tek başına, somut olayda delilleri karartma tehlikesinin büyük ihtimal dâhilinde olduğunu göstermez.
Ceza davasında kaçma şüphesi ve diğer Ceza Davaları konularınız ile ilgili olarak, Büyükçekmece Ceza Avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.
Bilişim Avukatı Merve Arı ile iletişime geçip bilgi almak için, bir sonraki yayınımızı inceleyiniz.
0