Boşanma Davası Açma

Boşanma Davası Açma

Boşanma davası açma gereksinimi, evlilik birliğinin temelinden sarsılarak, toparlanamayacak bir duruma geldiğinde verilen bir karardır. Kişiler genelde, boşanma kararı verir fakat bunun için neler yapılması gerekmektedir konusu hakkında bilgi sahibi olmazlar. Boşanma kararınız kesin ise ilk olarak “Boşanma sebebiniz nedir” sorunuzun yanıtını verebilmelisiniz. Çünkü Kanun koyucu bu konu hakkında belirli ölçütler doğrultusunda maddeler hazırlamıştır. Boşanma sebepleri içerisinde yer almayan konu hakkında, boşanma talebiniz varsa eğer bu isteğiniz Mahkeme tarafından reddedilir.

Boşanma davası açma için ilk aşamanın kararını verdikten sonra davanızın hangi türde ilerleyeceğinin kararını vermelisiniz. (Bakınız: Boşanma türleri makalemiz)

Boşanma Davası Nasıl Açılır

Boşanma davası nasıl açılır, her halde avukatların en sık duyduğu sorudur. Bunu iki şekilde değerlendirebiliriz.

1-) Davayı avukatla mı ilerleteceksiniz?

2-) Davayı avukatsız mı ilerleteceksiniz?

Davanızı avukatsız ilerletecekseniz, Kanuni olarak hazırlanması gereken bütün resmi evrakları sizin hazırlamanız gerekir. (İnternet sitemizdeki “Boşanma davası için gerekli evraklar” makalemizden faydalanabilirsiniz)

Boşanma davası açma isteğinizi, avukat ile başlatıp aynı şekilde ilerletmeyi istiyorsanız eğer, avukatınıza resmi işlemleriniz halledebilmesi adına vekâletname çıkartmanız yeterlidir.

Boşanma Davasında Maddi Tazminat

Boşanma davasında maddi tazminat, eşlerin genelde ortak anlaşmaya varamadıkları bir konudur. Bu konuda uzlaşmaya varılamazsa eğer, dava çekişmeli olarak açılır. Boşanacak veya boşanmış eşlerin diğerinden maddi tazminat isteyebilmesi belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı tutulmuştur. Bu koşulların bir kısmı maddi, bir kısmı da biçimseldir.

Boşanma davası açma konusunun bir bölümünü oluşturan maddi tazminat, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 174 f. Hükmünde düzenlenmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma sebebi ile zedelenen kusursuz ya da daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan maddi tazminat isteyebilir. Yasanın amaçladığı kusursuzluğun mutlak anlamda kusursuzluk olarak değil, boşanmayı sağlamaya yeterli ağırlık taşımayan hafif kusur olarak değerlendirilmesi gerekir.

Kusurlu taraftan maddi tazminat isteyen mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma sebebi ile zedelenmiş olan eş, eşit kusurlu ise maddi tazminat alma hakkı olmaz. Tazminat isteyen taraf, kusurlu olan taraf ise, bu isteği de Mahkeme tarafından reddedilir.

Kanun maddeleri uygulamalarına göre; kusurlu taraftan maddi tazminat isteyen taraf akıl hastası olsa bile diğer koşulları varsa kendisi yararına tazminat verilir.

Boşanma davası açma başlıklı makalemize, manevi tazminat konusu hakkında bilgilendirme yaparak devam edeceğiz.

Boşanma Davasında Manevi Tazminat

Boşanma davasında manevi tazminat, Türk Medeni Kanunu madde 17 f. II hükmünde yer almaktadır. Boşanmaya sebebiyet vermiş olan vakıalar, kabahatsiz tarafın şahsi menfaatlerini ağır bir şekilde harap etmiş ise hâkim, manevi tazminat verilmesine hükmedebilir. Kusurlu taraftan uygun bir manevi tazminat isteyen boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf; Kusursuz ya da az kusurlu ise manevi tazminat alabilir. Kusurlu taraftan tazminat isteyen kişi; eşit kusurlu, ağır kusurlu ya da tam kusurlu ise tazminat alamaz.

Kanundaki hükümlere göre; kusurlu taraftan tazminat isteyen taraf, akıl hastası olsa bile diğer koşulları varsa kendisi yararına manevi tazminat verilebilir. Buna karşılık akıl hastası olduğu için boşanma davasında, kusursuz olan taraftan, diğer eş manevi tazminat isteyemez.

Henüz taraflar arasında verilmiş ve kesinleşmiş boşanma hükmü yoksa manevi tazminat isteyen tarafın, karşı tarafın kusurlu olduğunu da kanıtlaması gerekir.

Boşanma davası açma ve boşanmada tazminat hakları ile ilgili bilgi verdikten sonra, makalemize ortak velayet hakkında bilgi vererek devam edeceğiz.

Ortak Velayet

Ortak velayet, evlilik birliği sonlandırılsa da, her iki ebeveynin de çocuğu büyütme ile ilgili sorumlu olduğu yasal bir düzenlemedir. Bu da çocukla ilgili zamanı, sorumlulukları ve hakları paylaşmak demektir. Bu anlaşmada, çocuğa bakmakla ilgili olan tüm maliyetler açık bir şekilde iki tarafında sorumluluğu altındadır.

Ortak velayetin şartlarını belirtecek olursak;

  • Çocuğun yararı mevcut olmalıdır.
  • Anne ve babanın bu konuda uzlaşmış olması gerekmektedir.
  • Anne ve babanın ortak velayet istediklerini dava ve cevap dilekçelerinde hâkime bildirmeleri gerekir.
  • Anne ve babanın çocuğu diğerine karşı bir silah olarak kullanmayacağı yönünde hâkimde izlenim bırakmaları gerekmektedir. Bunun sebebi de çocuğun yararının gözetildiği velayet hususunda çocuğun sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesinin amaçlanmasıdır.
  • Kanun koyucu velayet müessesesinde hâkime takdir yetkisi tanınmıştır. Hâkim somut olayın özelliklerine dikkat ederek ve çocuğun yararını her daim göz önüne alarak takdir yetkisinde bulunmalıdır.

Boşanma davası açma ve boşanmaya dair tüm konularınızla ilgili görüşme yapmak için, Esenyurt Boşanma Avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.