Alıkoyma Suçu ve Cezası
Alıkoyma suçu ve cezası, Türk ceza kanunu kapsamına giren davalardan biridir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, bir kimsenin “bir yere gitmek” veya “bir yerde kalmak” özgürlüğünden mahrum edilmesidir. Yani, fail tarafından mağdurun serbestçe hareket etmesinin engellenmesidir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu, bireylerin kendi istekleri ve serbest iradeleriyle hareket etme özgürlüğünü güvence altına alan bir suç tipidir.
Alıkoyma suçu ve cezası nedir? “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçu Türk Ceza Kanununun 109. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç tipi için yaygın olarak “Adam Kaçırma” kavramının kullanıldığını söyleyebiliriz. Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere götürmek y ada bir yerde kalmak hürriyetinden alıkoyan kişi bu suçun faili olacaktır.
Kanunda 109. Maddenin ilk fıkrasında “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçunun failinin 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacağı belirtilmiştir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurları
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu (hürriyeti tehdit suçu) seçimlik hareketli bir suçtur. Hürriyeti tehdit suçu, aşağıdaki iki seçimlik hareketten herhangi birinin işlenmesi ile meydana gelir.
Bir Yere Gitmek Hürriyetinden Yoksun Bırakma: Her birey dilediği şekilde serbestçe hareket etme özgürlüğüne sahiptir. Kişinin kendi özgür irade ve arzusuna uygun yere gitmesi veya herhangi bir şekilde yer değiştirmesi başkası tarafından engellendiğinde hürriyeti tehdit suçunun “bir yere gitmek hürriyetinden yoksun bırakma” biçimi işlenmiş olur.
Bir Yerde Kalma Hürriyetinden Yoksun Bırakma: Kişinin istediği yere gitme hakkı olduğu gibi bulunduğu yerde istediği gibi ve istediği kadar kalma, kendi özgür iradesiyle hareket etmeme hakkı da vardır. Kişinin bir yerde kalması başkası tarafından engellendiği takdirde suç, “bir yerde kalma hürriyetinden yoksun bırakma” seçimlik hareket ile işlenmiş olur.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun meydana gelebilmesi için yukarıdaki seçimlik hareketlerden herhangi birinin hukuka aykırı bir şekilde yapılması gerekir. Sanığın işlediği fiilde, ilgilinin (mağdurun) rızası varsa bir hukuka uygunluk nedeni olduğu kabul edilir. Aynı şekilde bir kanun hükmünün yerine getirilmesi, meşru savunma veya bir hakkın kullanılması halinde işlenen fiil nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu oluşmaz.
Özellikle belirtelim ki, cinsel saldırı veya cinsel istismar fiillerinin süresiyle sınırlı olmak üzere mağdurun hürriyetinden yoksun bırakılması halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu meydana gelmez. Çünkü hürriyetten yoksunluk cinsel suçun işlenmesi olgusunu aşamamıştır. Örneğin, evde sohbet ederken mağdura karşı nitelikli cinsel saldırı eyleminde bulunan fail, nitelikli cinsel saldırı eyleminden hemen sonra evden çıkıp kaçtığında, sadece nitelikli cinsel saldırı suçu nedeniyle cezalandırılır. Ancak, aynı fail nitelikli cinsel saldırı fiilini gerçekleştirdikten sonra mağdurun evden çıkmasına belli bir süre izin vermez ise, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle de ayrıca cezalandırılır.
Adam Kaçırma ve Alıkoyma
Adam kaçırma ve alıkoyma suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 109. Maddesinde düzenlenmiştir. Suçla, kişilerin hareket serbestîsini hukuka aykırı şekilde kısıtlayanlar cezalandırılmaktadır. Dolayısıyla korunan hukuki değer, kişilerin bir yere gitmek ya da bir yerde kalmak serbestîsi geniş anlamdaysa kişi hürriyetidir.
Adam kaçırma ve alıkoyma suçu, faillik için özel nitelik aranmadığından, herkes tarafından işlenebilen genel suçlar arasında yer almaktadır. Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi failin ceza almasını gerektiren nitelikli hal olarak belirtilmiştir. Çünkü birden fazla kişi suçu daha kolay işleyebilir, mağdurun direncini daha rahat kırabilir.
Alıkoyma suçu ve cezası hakkında bilgi için Beylikdüzü Ceza Avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.
0
Merhabalar Avukat hanım gerçekten bu TCK 109/2 alıkoyma tahritinin davalarda geçerliliği varmı var ise iddaname hazırlayan savcılar neden görmezden geliyorlar cevap yazarsanız memnun olurum iyi günler dilerim