Mağdurun Korunma Tedbirleri
Mağdurun korunma tedbirleri nasıl olmaktadır? TCK Kanunları uyarınca sanık, müdafii ve şüpheli hakkında pek çok korunma tedbiri alınmaktadır. Yaşanılan eylemde mağdur olan kişi ya da kişiler içinde belli başlı önlemler alınması hem kişiler açısından, hem de davanın ilerlemesi açısından oldukça önemli olmaktadır.
Mağdur yani yaşanılan eylemden zarar görenin kişinin de dava sürecine hazırlanırken ve dava süreci devam ederken korunması için belli başlı tedbirler alınmalıdır. Mağdur kişiler için bu durumlarda, uzaklaştırma kararı alınabileceği gibi, davaların tehlikeli olmalarına karşılık gizli tanıklık hakları da verilmektedir. Bu iki kararın ve diğer korunma tedbirlerinin uygulanabilmesi için, hâkim takdir yetkisi olan kişi olmaktadır. Mağdurun korunma tedbirleri için kendisi başvuru yapabileceği gibi, vekili de başvuru yapabilecektir.
Mağdurun Mahkemede Dinlenmesi
Mağdurun mahkemede dinlenmesi, mahkemenin ilerleme aşamalarına göre değişiklik gösterebilir. Mağdur ve şikâyetçi, soruşturma veya kovuşturma evrelerinde Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrılarak dinlenecektir. Ceza kanunu madde 236’dan yola çıkarak belirtebiliriz ki; Tanığın birden fazla dinlenmesi bazen zorunlu olabilir. Şayet tanık dinlendikten sonra ortaya çıkan vakıalara ya da deliller tanığın önceki açıklamalarını şüpheli hale getirmişlerse, yeniden dinleme gerekebilir.
Mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır. İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma ya da kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir.
Mağdurun korunma tedbirleri alınırken yaşının küçüklüğü, hastalığı vb. diğer etkenleri de göz önünde bulundurulmaktadır.
Mağdurun Mahkemeye Katılması
Mağdurun mahkemeye katılması durumu 238. Maddede yer almaktadır. Buna göre, katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir. Bu kararlara itiraz olanağı yoktur. Ancak esas hükümle birlikte istinaf veya temyiz yollarına gidilebilecektir. Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaz.
Mağdurun korunma tedbirleri ve diğer ceza davaları hakkında detaylı görüşme yapmak için, internet sayfamızdaki iletişim bilgilerinden faydalanarak, Esenyurt Ceza Avukatı ile görüşebilirsiniz.
Bir sonraki yayınımız Mirasın Reddinde Süre makalemizi inceleyebilirsiniz.
0