Zina sebebiyle boşanma davası, Türk Medeni Hukuku, çekişmeli boşanma davalarının açılabilmesini belli başlı sebeplere dayandırmıştır. Hukuk sistemimizde yer alan boşanma sebepleri özel ve genel olarak iki kapsama ayrılmaktadır. Özel kapsamda yer alan boşanma sebeplerinden biri de, zina olmaktadır. Zina, ayrıca mutlak boşanma sebepleri arasında da yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu madde 161’de bu kapsamdan ve bunun detaylarından bahsedilir.
Bilindiği üzere evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulması sonucunda eşler için oluşan belli başlı yükümlülükler vardır. Bu yükümlülüklerden bahsedecek olursak;
- Evlilik birliğinin mutluluğunun sağlanması
- Çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine özen göstermek
- Birlikte yaşamak
- Eşlerin birbirine sadık kalması
- Eşlerin birbirine yardımcı olması
Görüldüğü üzere cinsel sadakat evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulması sonucunda eşler için doğan yükümlülüklerinden biridir. Medeni hukukumuzda zina, eşi dışında başka birisi ile istenerek gerçekleştirilen cinsel ilişkidir. Kanun hükmü burada açık şekilde belirtilmiştir. Bu sebeple de; isteksiz, zorla, kandırılarak, tecavüz vb. cinsel birleşme zina sayılamaz.
Zina hükmünün kurulabilmesi için, taraflar arasında resmi şekilde geçerli olan evlilik birliğin kurulmuş olması gerekir. Resmi evlilikten kastedilen, kanunlara göre geçerli olan evliliktir. Yani dini nikâh, devlet onaylı resmi nikâh sayılmayacağı için bu şekilde evlilik yaşayan kişiler zinaya dayalı olarak boşanma davası açamazlar. Ayrıca resmi evliliği olmayan kişiler, ortak hayatlarını sonlandıracakları zaman da, boşanma davası açamazlar.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği
Zinaya dayalı olarak açılması talep edilen boşanma davası hakkında önemli olan unsurlardan biri de, hazırlanan dilekçe olmaktadır. Çekişmeli boşanma davalarında hakim, taraflardan önce kendisine sunulan dilekçeleri okur ve konuyu öğrenir. Dilekçelerin incelenme ve değerlendirme aşaması bittikten sonra, davanın kabul edilip edilmeyeceği belirlenir. Bu sebeple de, mahkemeye sunulacak olan ilk dilekçe niteliğindeki boşanma davası dilekçesi oldukça önemlidir. Kanunlarımıza göre, boşanma dilekçesinin hazırlanması için, avukat ile çalışma zorunluluğu belirtilmemiştir. Fakat dilekçede yapılması muhtemel olan en ufak hata, taraflara maddi ve manevi hak kaybı yaşatacağından dolayı, konu hakkında avukat desteği oldukça önemlidir.
….. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE
DAVACI : İsim- Soy isim (T.C Kimlik Numara)
Adres
VEKİLİ:
DAVALI : İsim – Soy isim (T.C Kimlik Numara)
Adres
KONU: Zina nedeniyle boşanma davası açılması, maddi ve manevi tazminat hakları, iştirak nafakası talepli dava dilekçemizden ibarettir
AÇIKLAMALAR:
1-) Taraflar …/…/… tarihinde evlenmiş olup bu evliliklerinden iki müşterek çocukları bulunmaktadır. Müşterek çocuklardan biri 2005 doğumlu olup diğeri 2010 doğumludur. Davacının mesleği mühendis olup aylık geliri … TL’dir, davalı ise ev hanımı olmaktadır.
2-) Tarafların evliliği davalının tam kusurlu olması nedeniyle sarsılmış, evlilik taraflar için çekilmez bir hal almıştır. Davacı, davalının kendisini aldattığını açık ve aleni şekilde görmüştür. Davacının ve davalının ortak tanıdıkları, davalıyı başka bir kadınla samimi şekilde gördüklerini davacıya söylemişlerdir. Bunun üzerine davacı, davalının davranışlarını daha dikkatli şekilde incelemeye başlamıştır. Çünkü davalı taraf, işi gereği sürekli olarak şehir dışına ve yurt dışına çıkmaktadır. Bu sürelerde de, davacı taraf eşine olan güveni nedeniyle, kendisini arayarak rahatsızlık vermemektedir. Davalı da, işlerinin yoğunluğunu öne sürerek davacıyı ve çocuklarını günde sadece 1 kere aramaktadır ve kesinlikle görüntülü aranmamasını istemektedir.
3-) Davacı, eşinin kendisini aldattığından şüphelenmiş ancak uzun bir süre bu durumdan emin olamamıştır. Ortak arkadaşlarının söyledikleri hakkında da, kendisi bir kanıt görmediği için, davalıya bu konu hakkında bir şey söylememiştir. Ancak müvekkil, eşini günlerce takip etmiş ve eşinin kendisini aldattığını gözleri ile görmüştür.
Davalının ilişkisi olduğu kadın ile şehir dışında otelde kaldığını da öğrenen davacı, otele ilişkin bilgilerini davalının kredi kartı ekstrelerinde görmüştür.
4-) Davalının, davacıyı aldattığı mahkemeye sunulan ve toplanılacak olan delillerle sabitlenecektir. Bütün bu nedenlerle davalının zina eylemi nedeniyle tarafların boşanmasına, kusurlu olan davalı eşin … TL maddi, … TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmekteyiz.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, otel kayıtları, fotoğraf, mesaj dokümanları ve ilgili yasal her türlü delil.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK ve ilgili yasal mevzuat.
SONUÇ ve TALEP: Yukarıda açıklananlar gereği,
1-) Tarafların zina nedeniyle boşanmalarına,
2-) Davalı eşin kusuru nedeniyle … TL maddi, … TL manevi tazminat ödenmesine,
3-) Tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye bırakılmasına,
4-) Müşterek çocuklar lehine …’er TL iştirak nafakası ödenmesine,
5-) Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafın ödenmesi yönünde karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.
Zina Sebebiyle Boşanma Davasında Yargıtay Kararı
Zina sebebiyle boşanma davası hakkında verilen Yargıtay kararlarına örnek verecek olursak;
Y2HD, 17.02.2009, 20586-2430
“Davacı, davalının zinası (TMK madde 161), bunun kabul edilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 166/1. Maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalının bir başka kadınla ilişkisinin olduğu ve beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Mahkemece de, bu husus sabit kabul edildiği halde, Türk Medeni Kanununun 161. Maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, boşanma hükmünün aynı yasanın 166/1 maddesinde yer alan sebebe dayandırılarak hüküm oluşturması doğru olmamıştır.
Y2HD, 11.07.2012, E. 2011/22042, K. 2012/19482
“Dava, Türk Medeni Kanununun 161. Maddesinde yer alan “zina” sebebine dayandığına göre, delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekiyor ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının bir başka kadınla gayri resmi olarak birlikte yaşadığı gerçekleşmiş, esasen mahkemece de, “bu vakıa sabit görülmüş”. Bu durumda tarafların “davalının zinası” sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayandırılması doğru değil ise de, bu yönde yapılacak bir bozma temyiz edenin aleyhine olacağından, bozma yapılmamış. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmediği gibi, sair yönlere ilişkin temyiz itirazları da yerinde bulunmamış, usul ve kanuna uygun olmamış hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Y2HD, 22.11.2012, E. 2011/22042, K. 2012/19482
“Toplanan delillerden davalı kadının başka bir erkekle gayri resmi şekilde yaşadığı kanıtlanmıştır. Türk Medeni Kanununun 161. Maddesi koşulları oluşmuştur. Mahkemece davacının davasının kabulü ile zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Aldatan Eş Ne Kadar Tazminat Öder
Zina nedeniyle açılan boşanma davaların sıklıkla görülen taleplerden biri de tazminat olmaktadır. Tarafların bu nedene dayanarak açmış oldukları boşanma davasında hem maddi, hem de manevi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.
Hukuk sistemimizde değişiklik yapılmadan önce verilen bazı Yargıtay kararlarında, zina sebebiyle boşanma davası istemlerinde sadece maddi tazminat veriliyor, manevi tazminat verilmiyordu. Daha sonra yapılan düzenlemeler neticesinde, zinanın kanıtlanması dâhilinde mağduriyet yaşayan eşe, hem maddi hem de manevi tazminat alma hakkı sunulmuştur.
Eşlerden birinin zina yapması halinde, evlilik yükümlülüklerinden önemli unsur olan sadakat, zedelenmiş olur. Bunun sonrasında da, mağduriyet yaşayan tarafın bu sebebe dayanarak, boşanma davası açma hakkı oluşur. Mahkemenin bu neden dolayı boşanma davasını sonuçlandırması ve tarafa diğer haklarının verilmesi için belli başlı koşullarında gerçekleşmiş olması gerekir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki; Zinadan dolayı boşanmanın gerçekleşmesi için, eşin zina yaptığı mahkemeye kanıtlanmış olmalıdır. Kanıtlanmayan unsur olduğu takdirde, boşanma gerçekleşemez. Tazminat haklarının alınabilmesi içinde, elverişli olması gereken koşullar vardır. Bunlardan ilki, zinanın ispatı olmaktadır. Manevi tazminatın ölçütü, mağdur olan tarafın manevi şekilde yaşadığı huzursuzluğa göre belirlenir. Maddi tazminat koşulu ise, mağdur olan tarafın yaşayacağı maddi ölçütler ve karşı tarafın maddi olanaklarına göre hesaplanır.
Mahkemenin vermiş olduğu tazminat kararına karşı, tarafın itiraz hakkı da olmaktadır. Fakat tazminat hakkının kullanılması için, belirlenen zamanaşımı süresi kurallarına uyulmalıdır. Mahkemenin itiraz hakkı olarak belirlediği süre içerisinde, itiraz hakkı kullanılmazsa belirlenen tazminat miktarı kabul edilmiş sayılır.
Aldatma Sonucu Boşanma Mal Paylaşımı
Boşanma davalarında sıklıkla yaşanılan bir sorunda mal paylaşımı olmaktadır. Taraflar mal paylaşımı konusunda ortak bir paydada (kararda) buluşamazlarsa eğer, paylaşım kararını vermenin yetkilisi hâkimdir.
Taraflar evlilik birliği indeyken herhangi bir mal rejimi seçimi yapma haklarını kullanabilirler. Eğer taraflar bu hakkı kullanmazlarsa, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulaması yapılır. Bu uygulamaya göre, evlilik birliğinde edinilen mallar karı ve koca arasında eşit olarak dağıtılır. Fakat miras malları, tazminat hakları ve evlilik öncesi edinilen mallar bu uygulamada paylaşımı olmayan etkenler arasında yer almaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 236 f. II hükmüne göre zina nedeniyle boşanma halinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 252 hükmüne göre zina nedeniyle boşanma halinde hâkim, kusurlu eşin payının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Zina yani aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında mal paylaşımı yapılırken, hâkimin takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu etken doğrultusunda hâkim, mal paylaşımı yaparken zina yapan ve kusurluluğu ispat edilen tarafın daha az mal almasına veya hiç mal almamasına hakkaniyet doğrultusunda karar verebilir.
Ayrıca belirtmek isteriz ki; zina sebebiyle boşanma davası sonucunda yapılan bu uygulama, hayata kast nedeniyle açılan boşanma davalarında da geçerli olmaktadır.
Boşanma Davasında Aldatma Delilleri
Zina nedeniyle boşanma davasında, ispat yükümlülüğü davacı tarafa ait olmaktadır. Zina kanıtlanamazsa, davanın sonuçlanması da gerçekleşemez ve dava reddedilir. Zinanın ispatı için kullanılabilecek ve kullanılamayacak deliller, kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Maddeler halinde örnek teşkil edebilecek unsurları belirtmek gerekirse;
Zinanın Kanıtlanmasında Kullanılabilecek Deliller:
- Gebe kalmak
- Zührevi hastalığa yakalanmak
- Fotoğraflar
- Düğün yapmak
- İletişim araçları
- Tanık anlatımları
- Kesinleşmiş hükümlülük kararları
- Soruşturma evrakı
- Otel kayıtları
- Hamilelik testi
- Resmi evraklar
- Diğer araçlar
Zina sebebiyle boşanma davalarında ispat olarak kullanılamayanlar ise, ikrar ve yemin olmaktadır.
Zina Boşanma Davası Ne Kadar Sürer
Zinaya dayalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası olarak açılmaktadır. Çekişmeli boşanma davaları da anlaşmalı boşanma davalarına oranla, daha uzun sürede sonuçlanmaktadır. Burada önemli olan bir etken ise, dava sürecinizi avukatlı mı yoksa avukatsız mı ilerleteceğiniz olmaktadır.
Türk Medeni Hukuku kapsamına göre, boşanma davası sürecini avukatla ilerletme zorunluluğu bulunmaz. Fakat hem hak kaybı yaşanmaması, hem de sürecin daha kısa süre de sonlanması için, avukat desteği oldukça önemlidir.
Anlaşmalı boşanma davası süreci avukatlı şekliyle ortalama 1 ay içerisinde sonlanırken, avukatsız olduğu zaman ortalama 6 ay içerisinde sonuçlanır. Çekişmeli boşanma davası avukatlı şekliyle ortalama 1,5 yılda sonuçlanırken avukatsız ilerletildiği zamanlarda ise ortalama 3 yılda sonuçlanmaktadır. Ayrıca belirtmek isteriz ki; dava süreci içerisinde Adliyede yaşanabilecek erteleme, hâkimin isteği evrakların toparlanması vb. etkenler oluştuğu zaman bu süreler daha da uzun olmaktadır.
Boşanma davası sürecinizde, vekil avukat atamanız yapıldıysa her duruşmaya katılmak zorunda olmazsınız. Fakat avukatsız ilerletmek istediğiniz davanın takibi için, duruşmalara katılmanız gerekir. Çünkü yapılan duruşmada, hâkim taraflardan belge, bilgi ve beyanlarda bulunmalarını talep edebilir.
Zina Davası Tazminat Miktarı 2020
Zina sebebiyle boşanma davası içerisinde, gerekli ispatlar ve diğer şartlar yerine getirildikten sonra mağduriyet yaşayan eş için, tazminat alma hakkı oluşur. Tazminat miktarı belirlenirken; Tarafların maddi olanakları ve yaşanılan zinadan dolayı yaşanılan etkenler göz önünde bulundurulur. Bütün etkenler değerlendirildikten sonra hâkim, maddi ve manevi tazminat miktarını belirler.
Zina Nedeniyle Boşanmada Nafaka
Zina sebebiyle boşanma davası açıldıktan sonra karı veya kocadan her biri dava devam ettikçe diğerinden ayrı yaşama hakkına haizdir. Zina sebebiyle boşanma davası açılınca aile mahkemesi hâkimi davanın devamı süresince gerekli olan önlemleri kendiliğinden alır. Kadının veya erkeğin zina ettiği kesin hüküm kararı ile sabit olsa bile, ihtiyacı varsa kadın ya da erkek için uygun miktarda tedbir nafakasına dava tarihinden başlatılmak üzere hükmedilir. Hastalık, yaşlılık, işsizlik gibi sebeplerin varlığı halinde erkek eş yararına da nafaka verilebilir.
Avukata Sorulan Sorular
Aldatma nedeniyle boşanma davası ne kadar sürer?
Boşanma davasının sonuçlanması için, net bir zaman aralığı vermek doğru bir bilgi olmaz. Çünkü mahkemede oluşabilecek talepler vb. etkenler nedeniyle süreçte uzama yaşanabilir. Ortalama bir süre belirtmek gerekirse; Avukat eşliğinde ilerletilen zina nedeniyle boşanma davası 1,5 yıl sürebilir diyebiliriz.
Zina nedeniyle boşanma şartları nelerdir?
Zinadan dolayı açılan boşanma davaları için aranan koşullar; Zinanın ispatlanır olabilmesi, affa uğramamış olması ve dava açılması için zamanaşımı süresi dolmamış olması gerekir.
Aldatma nedeniyle boşanma davası açma süresi ne kadar?
Eşlerden biri aldatırsa, diğer eşin aldatma olgusunu öğrenmesinden sonra 6 ay içerisinde dava açma hakkı vardır. Boşanma nedeni daha geç öğrenilse bile, aldatma fiilinin olmasından sonraki 5 yıllık süre hak düşürücü zaman aşımı süresidir.
Zina yapan erkek affedilirse dava düşer mi?
Bütün boşanma sebeplerinde geçerli olan bir durumda, boşanma davası sebebinin affa uğramasından sonra, dava açma hakkının ortadan kaldırılmasıdır. Bu sebeple belirtebiliriz ki; Zina yapan tarafı, diğer eş affederse, bu nedene bağlı olarak açılan boşanma davası kabul edilmez.
HPV Virüsü aldatma delili mi?
HPV virüsü cinsel yollarla bulaşan bir hastalık olduğu için, zinaya dayalı açılan boşanma davasında bu virüsün tespit raporları, mahkemeye delil olarak sunulabilir.
Zina sebebiyle boşanma davası ve diğer boşanma davası sebepleri hakkında detaylı görüşme yapmak için, internet sayfamızdaki iletişim bilgilerinden faydalanarak hukuk büromuzla iletişime geçebilir ve danışmanlık randevusu talep edebilirsiniz.
0
Eşimde hpv 18 virüsü pozitif çıktı.bosanma davası açtım.esim aldatmayı kabul etmiyor.ve esim beni tehdit ediyor tarafıma iftira atarak beni suclayacagi i söyledi ben de bu konuşmaların ses kaydını aldım ve mahkemeye sunmak istiyorum.mahkeme ses kaydını kabul ederim.bu dava nasıl sonuçlanır.maddi tazminat isteme istiyorum.sizce nasıl sonuçlanır bu dava..