Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen çiftlerin en çok tercih ettiği yöntemlerden biri anlaşmalı boşanmadır. Taraflar karşılıklı uzlaşı içinde ayrılık sürecini tamamlamayı hedeflerken, bu süreçte gündeme gelen en önemli konulardan biri nafaka meselesidir. Peki, anlaşmalı boşanmada nafaka verilir mi? Hangi durumlarda nafaka bağlanır, hangi tür nafakalar talep edilebilir? Tüm bu soruların yanıtlarını bu içerikte detaylıca inceleyelim.
Evet, anlaşmalı boşanmada nafaka verilebilir. Ancak bu nafaka mahkeme tarafından değil, tarafların kendi aralarında yaptıkları protokol ile belirlenir. Yani hâkim, tarafların üzerinde anlaştığı protokole göre karar verir.
Anlaşmalı boşanmalarda genellikle şu nafaka türlerinden biri ya da birkaçı gündeme gelir:
- Yoksulluk Nafakası
Evliliğin sona ermesiyle ekonomik olarak zor duruma düşecek olan taraf, yoksulluk nafakası talep edebilir. Bu çoğunlukla kadına bağlanır, ancak erkek de talep edebilir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası miktarını birlikte belirleyebilir.
- İştirak Nafakası
Çocukların velayeti, genellikle bir ebeveyne verilir. Diğer ebeveyn ise çocuğun bakımı, eğitimi ve diğer ihtiyaçları için iştirak nafakası öder. Bu da protokolde açık şekilde yer almalıdır.
Nafaka Şartları Nasıl Belirlenir?
Anlaşmalı boşanmada nafaka verilir mi sorusunun cevabı kadar, bu nafakanın nasıl belirleneceği de önemlidir. Protokol hazırlanırken taraflar, aşağıdaki hususlara dikkat etmelidir:
- Nafaka miktarı net şekilde yazılmalı (örneğin: aylık 3.000 TL yoksulluk nafakası gibi).
- Ödeme süresi ve yöntemi belirtilmeli (banka havalesi, elden ödeme vb.).
- Varsa nafaka artış oranları protokolde yer almalı (örneğin her yıl TÜFE oranında artış gibi).
- Taraflardan biri nafaka istemediğini beyan edecekse, bu da açıkça yazılmalı.
Hâkim, taraflar arasında bir baskı olup olmadığını, protokolün hukuka uygunluğunu ve çocukların yararını gözeterek karar verir.
Hâkim Protokole Müdahale Edebilir mi?
Anlaşmalı boşanma, tarafların uzlaşısı esasına dayanır. Ancak mahkeme hâkimi protokolü uygun bulmazsa;
- Nafaka miktarını az bularak müdahale edebilir.
- Özellikle çocukların geleceğini ilgilendiren iştirak nafakası konusunda protokolü değiştirebilir.
- Taraflara protokolü yeniden düzenlemelerini isteyebilir.
Bu nedenle protokol hazırlanırken hem gerçekçi hem de yasal çerçevede bir denge kurulmalıdır.
Anlaşmalı boşanmalarda taraflardan biri yoksulluk veya iştirak nafakasından vazgeçtiğini belirtirse, bu beyan bağlayıcıdır. Ancak bu durum ileride geri alınamaz. Yani, taraflar boşandıktan sonra “zor duruma düştüm, tekrar nafaka istiyorum” deme hakkını kaybeder. Bu nedenle, protokol hazırlanırken uzun vadeli düşünülmesi büyük önem taşır.
Eğer anlaşmalı boşanma sürecindeyseniz, bir hukuk uzmanından destek almanız ve nafaka konusunu iyi değerlendirmeniz, gelecekte yaşanabilecek sorunların önüne geçecektir. Unutmayın; boşanmak bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu süreci doğru yönetmek, hayatınızın geri kalanını doğrudan etkileyecektir.
0
