Evlilikte Aldatma

Evlilikte aldatma unsuru gerçekleşirse, aldatılan kişinin kanuni hakları neler olmaktadır? Evlilik kurumunun en temel öğelerinden birisi de sadakat yükümlülüğü olmaktadır. Taraflardan birinin diğerini aldatması durumu da, sadakat yükümlülüğünün yerine getirilmemesi olarak nitelendirilir. Kanun koyucunun belirlemiş olduğu maddelere göre; Sadakat yükümlülüğünü yerine getirmeyen taraf hakkında, boşanma davası açılması kanunen uygundur. Aldatılan kişinin iddia edebileceği haklar arasında tazminatta yer almaktadır. Yaşanılan vakıalara göre aldatılan eş, aldatan eşten maddi ve manevi tazminat alabilir.

Aldatma sonucu boşanma davası; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası olabileceği gibi, zina nedeniyle boşanma davası da olabilir. Belirtmemiz gerekir ki; Aldatılan kişinin en temel haklarını alabilmesi için, mahkemeye belirttiğimiz nedenlerin sunulması avantaj sağlar.

Evlilikte aldatma kapsamında, aldatılan tarafın mahkemeye bu vakıayı kanıtlaması gerekir. Ayrıca mahkeme süreci sonuçlanıp dava kesinleşene kadar, taraflar arasında af olgusu gerçekleşmemelidir. Af gerçekleştiği zaman, aldatılan eş kanuni olan bütün haklarından vazgeçmiş sayılır. Ayrıca bu vakıaya dayanarak ilerleyen süreçte boşanma davası da açamaz.

Evlilikte Aldatmanın Cezası

Türk medeni hukukuna göre, aldatmanın hapis vb. bir cezası olmamaktadır. Bu durumda sadece karşı tarafa ödenmesi muhtemel olan tazminat vardır. Ayrıca aldatmanın sonuçlarına göre, taraflar arasında gerçekleşen mal paylaşımı da etkilenebilmektedir.

Değişikliğe uğrayan bir kanun maddemizde, aldatma olgusunda yer alan 3. Kişi hakkında olmaktadır. Eski kanun maddemize göre; 3. Kişiye yani aldatılmanın gerçekleştiği kişiye yönelik olarak, aldatılan kişi dava açabilmek hakkına sahipti. Fakat bu kanun maddesi yapılan düzenleme ile birlikte değiştirildi ve artık bu şekilde dava açılması mümkün değil.

Evlilikte Aldatma Tazminatı

Evlilik birliğinde aldatan taraf, hâkiminde kararı ile aldatılan tarafa tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme sürecinde verilen tazminat kararı, yaşanılan olayların sonuçlarına göre maddi tazminat ya da manevi tazminat şeklinde olabilir. Bazı durumlarda da aldatan taraf, belirtilen her iki tazminatı da ödemekle yükümlü olur.

Aldatılan tarafın tazminat alabilmesi için;

  • Çekişmeli boşanma davası açılmalı ya da anlaşmalı boşanma davası ile evlilik sonlandırılacaksa boşanma protokolünde tazminat miktarı belirtilmeli
  • Kanunlara uygun şekilde boşanma davası nedeni belirtilmelidir (Örneğin; Aldatılan taraf, akıl hastalığı nedeni ile boşanma davası açamaz, sadece konuya ilişkin belirtilen nedenler mahkemeye sunulabilir)
  • Mahkeme sürecinde aldatılan taraf, aldatma iddiasını kanıtlamak zorundadır
  • Süreç içerisinde yapılması gereken bütün işlemler eksiksiz ve doğru şekilde gerçekleştirilmelidir
  • Boşanma davası kesinleşene kadar taraflar arasında af olgusu olmamalı

Evliyken Aldatan Kadın

Evlilikte aldatma ve bu nedene dayanarak oluşan yükümlülükler sadece erkekler için geçerli değildir. Toplum içerisinde bilinen bir yanlış olguda, sadece erkeğin aldatması sonrasında tazminat vb. hakların oluşacağıdır. Kanunlarımıza göre; Aldatan tarafın cinsiyeti fark etmeksizin hakkında boşanma davası açılabilir. Ayrıca aldatılan tarafın cinsiyeti de fark etmeksizin tazminat vb. hakları oluşur.

Zina sebebiyle boşanma davasında; Zinanın oluşma etkenleri, zinanın delilleri ve ispatları, zinaya dair oluşan şahitler vb. diğer bilgiler mutlaka mahkemeye sunulmalıdır. Ayrıca bilinmesi gerekir ki; Zinada, cinsel ilişkinin isteğe bağlı olarak gerçekleşmiş olması gerekir. Tecavüz, sarılma vb. etkenler zina etkeninin içerisinde yer almaz.
Evlilikte aldatma ve diğer boşanma sebepleri hakkında detaylı görüşme yapmak için, internet sayfamızda yer alan iletişim bilgilerinden faydalanarak hukuk büromuzdan danışmanlık randevusu talep edebilirsiniz.

0

Yorum Gönder